Gotu Kola Bitkisi Nedir?

Gotu Kola bitkisi nedir?

Sri Lanka’da uzun yıllardır vejetaryen mutfaklarının vazgeçilmez bir besin kaynağı olan Gotu Kola bitkisi (GK olarak da adlandırılmaktadır); her daim taze olarak bulunabilme özelliğinden dolayı sürekli besin listelerinde kendine yer bulabilmiştir. Sri Lanka dışında Vietnam’da, Tayland’da, Endonezya’da ya da Malezya’da da sık sık salata yapımında kullanılan bu bitki, pirinç ve köriyle birlikte hazırlanan karışımıyla çok lezzetli bir yiyecek olma özelliğini taşımaktadır. Bunun dışında Hintlilere özgü bir yemek türü olan “Thandaayyee”de de bol miktarda gotu kola bitkisi kullanılmaktadır. Yetişme alanı normal bitkilere göre çok daha geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Güney Amerika, Afrika, Avustralya ve Afrika gibi pek çok kıtada, tropikal ya da yarı tropikal iklime sahip olan her bölgede üretilebilen bir bitkidir. Yüzyıllardır süregelen alternatif tıp tedavilerinde sinir sistemini daha sağlıklı hale getirebilmek ve hafızayı güçlendirebilmek için bu bitkiden sık sık yararlanılmaktadır.



Gota kolu bitkisinin yararları nelerdir?

Beyinde yeterli miktarda oksijen bulunması için oksijen taşıyıcı damarların sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı olur.
İnsan metabolizmasının normal bir şekilde konsantre olabilmesini sağlar.
Vücutta oluşan deri kaynaklı iltihaplanmaların ve cüzzam gibi daha ağır deri hastalıklarının tedavisinde alternatif tıpta sık sık Gotu Kola bitkisi kullanılmaktadır.
Gotu kola bitkisinin içeriğinde bulunan “asiatikozit” adlı bir madde, deride cüzzam hastalığı yaratan bakterilerin kendisini koruduğu dış çevrelerini parçalayarak yok etmektedir. Bağışıklık sisteminin de bu bakterilerle savaşmasında etkin rol oynamaktadır.
Anksiyete rahatsızlığı olan ve depresyon belirtileri gösteren kişilerin gotu kola bitkisi kullandıklarında rahatlatıcı bir etki yarattığı klinik çalışmalarıyla ispatlanmıştır.
Vücuttaki sedef, egzama tarzı cilt hastalıklarında da gotu kola bitkisi son derece tedavi edici özellikler barındırmaktadır.
Gotu kola iltihap kurutucu etkisinin yanı sıra damarları ve kılcal damarları kuvvetlendirerek, hasarlı dokulara daha fazla kan akışını sağladığından daha çabuk iyileşmelerine yardım ediyor.